Hacı Bektaş-ı Veli Bu Ülkenin Çimentosudur
UNESCO tarafından 2021
yılının Hacı Bektaş-ı Veli Yılı olarak kabul edilmesinden dolayı Malatya Kent
Konseyi Genel Sekreterliği organizasyonunda ve Malatya Valiliği, Malatya
Büyükşehir Belediyesi, İnönü Üniversitesi, Birlik Vakfı Malatya Şubesi, Malatya
Gazeteciler Cemiyeti, Malatya Gazeteciler ve Televizyoncular Cemiyeti ile Hacı
Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı işbirliğinde
“Hacı Bektaş-ı Veli ve 21. Yüzyıla
Mesajı” konulu bir panel programı düzenlendi. İnönü Üniversitesi Hoca
Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Malatya Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İnanç Kara Ölmeztoprak, İl Kültür ve
Turizm Müdürü Çetin Şişman, Malatya Kent Konseyi Genel Sekreteri Av. Abdulkadir
Artan, Malatya Baro Başkanı Onur Demez, Memur
- Sen Malatya Şube Başkanı Hüseyin Söylemez, Malatya Esnaf Kefalet Kredi
Kooperatif Başkanı Ali Evren, Birlik Vakfı Malatya Şube Başkanı Sadi
Ergül, Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Vahap Güner, İnönü Üniversitesi öğrencileri ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve
İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra açış konuşmalarını yapan Kent Konseyi
Genel Sekreteri Av. Abdulkadir Artan, UNESCO’nun 2021 yılını Hacı Bektaş-ı Veli
yılı olarak kabul etmesinin çok önemli olduğunu söyleyerek düzenlenen panelinde
Hacı Bektaş-ı Veli’yi anlamak ve anlatmak adına çok önemli olduğunu
söyledi. Yaşadığımız toprakların
bir kısmının Hz. Ömer devrinden itibaren İslamiyet ile tanıştığını, Emeviler devrinde
Ehli Beyt soyundan gelen insanların merkezin siyasetinden kaçıp bu diyarlarda
cihat yaptıklarını söyleyen Artan, “11. Yüzyılda Malazgirt Savaşı ile Anadolu’nun
kapısı ardına kadar açıldı. Malazgirt sonrasında yüzbinlerce Türkmen Anadolu’ya
aktı. Horasan erenleri dediğimiz Yunuslar, Mevlanalar, Ahilik Teşkilatının
temelini atan veliler ve Hacı Bektaş-ı Veliler ilmek ilmek bu toprakların
Müslüman Türk’ün olmasında gayret gösterdiler” dedi. Hacı Bektaş-ı Veli’nin
bu topraklar için önemli bir temsilci olduğunu söyleyen Artan, “Hacı Bektaş-ı
Veli, Hoca Ahmet Yesevi Ocağı’nın bu topraklarda yeniden aydınlatıcı bir görev
yapmasında öncülük etmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli alevisi ile sünnisi ile bu
ülkenin çimentosudur” dedi. Birlik Vakfı Malatya
Şube Başkanı Sadi Ergül, düşünce ve öğretileri ile asırlardır sergilediği
hoşgörü, birlik, beraberlik ile barışı öğütleyen Hacı Bektaş-ı Veli’nin bu sene
ölümünün 700. Yılı münasebeti ile düzenlenen panelin anlamlı olduğunu söyledi. Hacı Bektaş-ı Veli’nin
öğretilerinin milli birliğin ve aidiyet bağının oluşmasında önemli bir katkısı
olduğunu vurgulayan Ergül, “Sadece bu topraklarda değil Rumeli ve Balkanlarda
bile onun öğreti ve izlerini görebiliriz” dedi. Bingöl Üniversitesi
Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mehmet Yazıcı “Tamamlanmamış Bir
Portre: Hacı Bektaş-ı Veli” konulu sunumunda tarihi aktörlerin yaşadıkları
dönemde bir adım önde olan insanlar olduklarını söyleyerek, “Hacı Bektaş-ı Veli’de
tarihin öznelerinden biridir” dedi. Doç.Dr. Mehmet Yazıcı Hacı Bektaş’ı
Veli’nin yaşadığı dönem ile ilgili genel bilgiler verdi. Yazıcı, Hacı Bektaş-ı
Veli’nin Velilik sıfatını kimilerine göre bir cihata katıldığı için, kimilerine
göre ise bir keramet gösterdiği için almış olduğunu ifade etti. İnönü Üniversitesi
Alevilik Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Dönmez Hacı Bektaş-ı Veli’nin İnsana
Bakış Açısı” konusunda yapmış olduğu sunumda Hacı Bektaş-ı Veli’nin bireyi
insan olarak değerlendirdiğini, insan bakış açısının temelinde ise ahlak
kavramını ve erdemli olmayı dikkate aldığını söyledi. Hacı Bektaş-ı Veli’nin
bakış açısında bir kişinin kendini tanıyabilmesi için kendinden haberdar olması
gerektiğini söyleyen Dönmez, “ Hacı
Bektaş-ı Veli insana bakarken insana mana verirken insanın yaratılışı ile
tabiatın yaratılışı arasında bir bağ kurmaktadır” dedi. İnönü Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Mustafa Altunkaya “
Hacı Bektaş-ı Veli ve Tasavvuf Hareketinin Ekonomi Politiği” konulu sunumunda
Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Horasan
Sufiliğini Anadolu’da bir ekonomik politik tecrübe olarak ortaya koyduğunu
ifade etti. 300 yıl boyunca Ankara, Nevşehir, Kayseri yöresinin ticaret anlamında
sufi ahilerin yönettiğini belirten Altunkaya, “Hacı Bektaş-ı Veli sadece bir
kesimin sahiplenebileceği bir isim değildir. İslam’a ve bu coğrafyaya ruhunu
veren bir isimdir. Ve Anadolu’da ekonomi politiğini şekillendiren bir isimdir”
dedi. Hacı Bektaş-ı Veli
Kültür Merkezi Vakfı Başkanı Hasan Meşeli “Horasan’dan Anadolu’ya Hacı Betaş-ı
Veli” konulu sunumunda, Hacı Bektaş-ı Veli’nin insanları bilinçlendirmek için
diyar diyar gezdiğini söyleyerek “ Hacı Bektaş-ı Veli, insanların birlik ve
beraberliği için zalime kılıç gibi, mazluma ilaç gibi olmaları gerektiğini
anlatıyordu” dedi. Hacı Bektaş-ı
Veli’nin “ilimden gidilmeyen yol karanlıktır” sözüne atıfta bulunan Meşeli,
Hacı Bektaş-ı Veli’nin ilime ve bilime büyük önem verdiğini, özellikle
kadınların ilmi anlamda kendilerini geliştirmeleri için gerekli duyarlılığı
göstermeleri gerektiğinin altını çizdi. Panel programının
sonunda panelistlere ve panele destek veren kurum, kuruluş ve STK’lara plaket takdimi gerçekleştirildi.